Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Evinizin içine bir göz atınız.
Duvardaki saatten, yerdeki halıya kadar.
Gözünüzde ki gözlükten, elinizdeki tespihe kadar.
Penceredeki camdan, sofradaki peynire kadar.
Gördüğünüz ne varsa parayla alınmıştır.
Belki yüzlerce konuşma yapmışımdır, paranın önemsizliğine dair.
Önemli olan maneviyat demişizdir.
Hatta biz'de paraya el kiri denmez mi.?
Dünya malı dünyada kalır da denir.
Doğrudur.
Atalarımız,
evdeki halının kıymeti, dağdaki taşa basınca anlaşılır der.
Kutsal kitabımız da:
Ahiret daha hayırlı ve bakidir yazar.
Peygamber efendimiz sav.
“Cennet cömertlerin evidir” buyururlar.
Cömertlik ise varlıkla olur.
O zaman asıl olan dengeli bir hayattır.
Bu durumda,
Şöyle söylemek doğru olacaktır:
Ahiret, maneviyat önemlidir.
Maddiyat ve parada ÖNEMSİZ değildir.
On beş günlük bebenin eline bir şey verin, doğruca ağzına götürür.
Çünkü midesi vardır.
Ve midesi olan her canlı için madde ve para önemlidir.
Hattâ biz insanlar için doğduğumuz saatten yarım saat sonra gıda ( anne sütü) ihtiyaçtır.
Din ihtiyacı (sorumluluğu) on iki sene sonra (ortalama) başlamaktadır.
Kanaatimce:
Günümüzde, PARASIZ kalmak ölmekten daha zordur.
Hattâ önemsenmenin ilk şartı paradır dense yeridir.
Atalarımız:
Erlik varlıkla olur derler.
Ya Rabbim namerde değil,
merde dahi muhtaç etme bizleri duası ne güzel bir duadır.
Dini kuraldır.
Bir Müslüman malının üçte birini vasiyet edebilir.
Burada hedeflenen;
geride kalanları muhtaç durumda koymamaktır.
Sağlığında ise;
malının yarısından fazlasını infak etmesini peygamber efendimiz uygun bulmamışlardır.
Cimrinin yüzüne bakmak kalbe kasvet verir denmiştir.
Saçıp savurmak şeytana kardeş olmaktır.
Neyi anlatmaya çalışıyorum.
Muhtaç bir canlının ihtiyacını giderdiğimizdeki sevinçten hisse alalım demek istiyorum.
Bu bir kediye su vermek te olabilir.
Bir ihtiyaçlının dolmuş parasını verivermek olabilir.
Bir öğrencinin otobüs biletini almak olabilir.
Bir inşaat işçisinin kışlık kömürünü alıvermek olabilir.
Önemli olan o hazzı tatmaktır.
Unutmayalım rabbin rızası fukara kalplerde gizlidir denmiştir.
Sevindirenler, SEVİNECEKLERDİR.
Söz uzadı, konu dağılmak üzere gibi.
Bitirirken demem o ki:
Korkak belinde kılıç pas tutarmış.
Cimri cebinde para küf bağlarmış.
Ölürken;
Oh çeken değil de,
Ah veya eyvah çekenimiz olsun.
O'da dünyalığımızı paylaşmakla mümkün diye düşünüyorum.
Sağlıcakla kalınız.
Emekli İmam Hatip
Evinizin içine bir göz atınız.
Duvardaki saatten, yerdeki halıya kadar.
Gözünüzde ki gözlükten, elinizdeki tespihe kadar.
Penceredeki camdan, sofradaki peynire kadar.
Gördüğünüz ne varsa parayla alınmıştır.
Belki yüzlerce konuşma yapmışımdır, paranın önemsizliğine dair.
Önemli olan maneviyat demişizdir.
Hatta biz'de paraya el kiri denmez mi.?
Dünya malı dünyada kalır da denir.
Doğrudur.
Atalarımız,
evdeki halının kıymeti, dağdaki taşa basınca anlaşılır der.
Kutsal kitabımız da:
Ahiret daha hayırlı ve bakidir yazar.
Peygamber efendimiz sav.
“Cennet cömertlerin evidir” buyururlar.
Cömertlik ise varlıkla olur.
O zaman asıl olan dengeli bir hayattır.
Bu durumda,
Şöyle söylemek doğru olacaktır:
Ahiret, maneviyat önemlidir.
Maddiyat ve parada ÖNEMSİZ değildir.
On beş günlük bebenin eline bir şey verin, doğruca ağzına götürür.
Çünkü midesi vardır.
Ve midesi olan her canlı için madde ve para önemlidir.
Hattâ biz insanlar için doğduğumuz saatten yarım saat sonra gıda ( anne sütü) ihtiyaçtır.
Din ihtiyacı (sorumluluğu) on iki sene sonra (ortalama) başlamaktadır.
Kanaatimce:
Günümüzde, PARASIZ kalmak ölmekten daha zordur.
Hattâ önemsenmenin ilk şartı paradır dense yeridir.
Atalarımız:
Erlik varlıkla olur derler.
Ya Rabbim namerde değil,
merde dahi muhtaç etme bizleri duası ne güzel bir duadır.
Dini kuraldır.
Bir Müslüman malının üçte birini vasiyet edebilir.
Burada hedeflenen;
geride kalanları muhtaç durumda koymamaktır.
Sağlığında ise;
malının yarısından fazlasını infak etmesini peygamber efendimiz uygun bulmamışlardır.
Cimrinin yüzüne bakmak kalbe kasvet verir denmiştir.
Saçıp savurmak şeytana kardeş olmaktır.
Neyi anlatmaya çalışıyorum.
Muhtaç bir canlının ihtiyacını giderdiğimizdeki sevinçten hisse alalım demek istiyorum.
Bu bir kediye su vermek te olabilir.
Bir ihtiyaçlının dolmuş parasını verivermek olabilir.
Bir öğrencinin otobüs biletini almak olabilir.
Bir inşaat işçisinin kışlık kömürünü alıvermek olabilir.
Önemli olan o hazzı tatmaktır.
Unutmayalım rabbin rızası fukara kalplerde gizlidir denmiştir.
Sevindirenler, SEVİNECEKLERDİR.
Söz uzadı, konu dağılmak üzere gibi.
Bitirirken demem o ki:
Korkak belinde kılıç pas tutarmış.
Cimri cebinde para küf bağlarmış.
Ölürken;
Oh çeken değil de,
Ah veya eyvah çekenimiz olsun.
O'da dünyalığımızı paylaşmakla mümkün diye düşünüyorum.
Sağlıcakla kalınız.